Biz insanın doğrudan doğruya ya kendisini ya timsalini ya suya düşen görüntüsünü ya da suya ve diğer yansıtıcı nesnelere düşen timsalinin görüntüsünü görürüz. Onu doğrudan doğruya görmemiz aklın, varlıkların ilk ilkelerini mutluluk ve benzeri şeyleri tasavvur etmesine; onu veya timsalini suda görmemiz ise hayal etmeye benzer çünkü onu veya onun timsalini aynada görmemiz onun bir görüntüsünü (taklit) görmemiz demektir.